Eyüp Sultan Cami kökleri Bizans dönemine kadar
uzanan bir yerleşim yerine inşa edilmiştir. Rivayete göre burada sahabeden Eyüp
el-Ensari’nin mezarı bulunmaktadır. Ancak tarihçiler bölgenin bizans döneminde
de kutsal sayılan bir yer olduğunu belirtmektedirler. Osmanlı’nın İstanbul fethi sırasında fethin fikir öncüsü
Akşemsettin rüyasında Eyüp Sultan’ın mezarının burada olduğunu görür. Ertesi
gün gerekli çalışmalara yapılır ve bölgede bir mezara rastlanır. Mezar eski
dönemlerde de kutsal sayıldığı için gerekli saygı gösterilerek inşa edilmiştir.
Buna bağlı olarak da dönemin ilk İstanbul camisi mezarın bulunduğu yerde inşa
edilir.
Eyüp Sultan Cami bölgede kimin mezarı olduğundan
bağımsız bir şekilde önemli bir turizm merkezidir. Bu turizm hem inanç turizmi
kategorisinde hem de tarihi turizm kategorisinde değerlendirilebilir. Her yıl
Türkiye’nin ve dünyanın değişik yerlerinden gelen turistler burada inançlarına
göre çeşitli ritüellerde bulunmaktadırlar. Bunların en önemlisi İslam inancına
göre turbede yapılan dua ve camide kılınan ziyaret namazıdır.
Eyüp Sultan Cami İstanbul Avrupa yakasında Eyüp semtinde
bulunur. Mimari olarak lk dönem Osmanlı mimarisi kapsamındadır. Camide Ayasofya
gibi eserlerden çok fazla etkilenilmemiştir. Bu haliyle diğer Osmanlı
camilerinden ayrılmaktadır. Cami bu günkü haline 1800′lü yıllarda kavuşmuş
olmasına rağmen ilk dönem inşasına uygun bir şekilde yeniden inşa edildiği
bilinmektedir. Cami kompleksi içinde bulunan turbede bir çeşme bulunmaktadır.
Burada bulunan su zaman içinde kutsal sayılmaya başlanmıştır. Turbenin tek
kubbesi bulunmaktadır. Dönemin diğer eserlerinin aksine sekiz köşeli inşası
tarihçilerde şaşkınlığa sebep olmaktadır.
Eyüp Sultan Cami Osmanlı’nın her döneminden izler taşır. İlk
inşa döneminde Fatih Sultan Mehmed ve dönemin düşünüş tarzını yansıtan cami
sonraki dönemlerde de aynı şekilde izlerle beslenmiştir. Bunlar arasında cami
içinde III. Selim dönemine ait Mevlevi sikkeleri ayrı bir önem taşımaktadır.
Yıllar boyu pek çok şair yazar devlet adamı vasiyetinde buraya gömülmek
istediğini belirtmiştir. Sokullu Mehmet Paşa, Beşir Fuad, Necip Fazıl, Fevzi
Çakmak gibi pek çok ünlü şahsiyetin mezarı burada bulunmaktadır. Bu yanıyla da
diğer turbe ve camilerden ayrılmaktadır.
Eyüp Sultan Cami Osmanlı tarihi açısından siyasal bir
öneme de sahiptir. Padişahların taht törenleri, savaş hazırlıkları bu cami
üzerinden ilan edilmektedir. Bu yanıyla yüzyıllarca siyasal bir üs görevi de
görmüştür. Bu gelenek Fatih döneminde başlamıştır. Teokratik devlet düzeninin
bir geleneği olarak şeyhulislam padişaha kılıcını törenle kuşandırır, padişah
dini otoriteden devlet yönetimini devralırdı.
Eyüp Sultan Cami kuşkusuz ünlü Pierre Loti Kahvesi ile de
anılmalıdır. İstanbul’un hakim tepeleri arasında sayılan bu yeşil ve güzel
tepede bir çay veya kahve eşliğinde dünyanın en güzel şehirlerinden birini
izlemek mümkündür. Normal dönemlerde tepenin en uç kısmındaki masalarda yer
bulmak mümkün değildir. Burada oturabilmek için fazlasıyla çaba harcamak
gerekir. Ancak eğer fırsat bulunmuşsa mutlaka buradan İstanbul izlenmelidir.
Adını İstanbul aşığı şair ve yazardan alan bu tepe yıllar boyu bu isimle
anılmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder